admin Or General
Mesaj Sayısı : 1266 Rep Gücü : 0 Doğum Tarihi : 01/08/86 Kayıt Tarihi : 15/09/09 Yaş : 38 Nerden : Isparta
| Konu: Railroad Tycoon 3 - Full Perş. Haz. 17, 2010 5:36 pm | |
| | : - |
| : Mevcut |
| : Sanal Sürücü |
| : Admin |
| : 4 (200 MB) | Çoğumuzun hayatında, demiryolu ulaşımıyla ilgili birbirinden güzel, ama her yönüyle diğer gezi anılarımızdan farklı olan anılar yok mudur? Kendine ait bir büyüsü vardır demiryollarının. Daha trene binmek için geldiğimiz garda gireriz bu atmosferin içine. Kimi zaman buruk, kimi zaman sevinçli ama dediğim gibi, bir farklı atar kalbimiz demiryolunda. Her ne kadar ülkemizde bazı ideolojilerin simgesi olduğu için pek sevilmeyip, bakılmasa da, çürümeye bırakılsa da, hep varolmuştur demiryolları. Avrupa'da, Amerika'da ve Asya'da, kısacası sanayi inkılabını tam olarak gerçekleştirebilmiş ülkelerin hepsinde çok yaygın (aynı zamanda son teknoloji ile donatılmış olarak) kullanılır. Oyunumuz da, demiryollarının bu gelişim sürecini, önemli duraklarıyla birlikte ele alan bir oyun. Lafı daha fazla uzatmayıp oyuna geçeyim... Oyun hakkında ilk söylenebilecek şey, kalite ve güzellik olarak her yönüyle (ses, grafik...) diğer tüm Railroad Tycoon oyunlarını katlamış olması. Mesela Railroad Tycoon 2'nin grafikleri bana göre çok iyiydi ama bu oyun ondan bile kat kat daha iyi. İlk oyunu alırken kafamdaki tüm negatif fikirler, oyunu daha ilk oynadığımda yok oldu. Bu negatif fikirler, genelde hepinizin bana hak vereceği gibi, Tycoon oyunlarının genelinde olan şeyler. Örneğin, oyunun uzun süreli oynandığında insana ölümcül bir sıkıntı vermesi, grafiklerin özensizliği, gereksiz ve gerçeklikten uzak (aynı zamanda boğucu) detaylar, birbirini tekrar eden ve ilerledikçe bitirilmesi imkansızlaşan görevler vs... Düşünün yukarıda saydığım tüm bu kötü özelliklerden yoksun bir Tycoon oyunu. Yani bu oyun bir devrim yaratmış. Nasıl yani dediğinizi duyabiliyorum ve sorunuza hemen cevap veriyorum: Oyunu aldınız ve yüklediniz makinenize. Daha karşınıza çıkan ilk autorun setup ekranında, "Play Railroad Tycoon 3" ikonun dışında, sizi bekleyen birçok alternatif buluyorsunuz. Bu alternatiflerin arasında, direkt olarak CD'den çalışan bir mini-oyun, kendinize haritalar yapabileceğiniz bir harita editörü ve oyunun demo versiyonu gibi, birçok ilginç ve birbirinden zevkli seçenek var. Bu seçenekleri de denemenizi tavsiye ederim. Neyse, biz oyunumuza dönelim. Oyunun giriş demosu, abartmak gibi olmasın ama son zamanlarda izlediğim en müthiş ve sanatsal demo. Yani size yazının başında bahsettiğim tüm o trenyollarıyla ilgili hisleri bize tekrar hatırlatıp oyuna müthiş bir gazla başlamamızı sağlıyor. Ne yalan söyleyeyim, bence oyunu oyun yapan en önemli şeylerden biridir demolar. Hem ara demolar olsun, hem de giriş demosu olsun, bence oyunun atmosferini oyuncuya yansıtmanın en etkin ve vazgeçilmez yoludur. Bilmiyorum ne kadarınız hatırlayacak ama "C&C Red Alert" demoları vardır ki insanı sarar, ele geçirir ve siz kendinizi gerçekten dünyanın kaderini değiştirecek bir general olarak hissederdiniz. Bu oyunun demoları da C&C kadar olmasa da gerçekten çok iyi hazırlanmış. Demodan sonra ana menüye geliyoruz. Burada birçok oyunda rastladığımız menüler mevcut. Bu arada menüler arasında Multiplayer Game seçeneği dikkatinizi çekecektir. Yani eğer isterseniz, arkadaşlarınızla, Internet üzerinden istediğiniz senaryolarda kapışabilirsiniz. Bir Tycoon oyunu için müthiş bir gelişme daha yani. Oyunumuzdaki bir diğer başlık da Tutorial. Bu seçenekle, oyunun oynanışı hakkında öğrenilmesi gereken herşeyi öğrenebiliyorsunuz. Genelde, oyunların gizemini kaçırdığı için pek sevmediğim bir şeydir tutorial oynamak. Ama bu oyun için gerekli bir şey. Bu şekilde, oyunda, hiç bocalamadan ve takılmadan her şeyi yapabilir hale gelip, başarınızı oldukça arttırabiliyorsunuz. Kesinlikle tavsiye ederim. Gelgelelim oyunun asıl ve en güzel yerine; Single Player moduna. Burada isterseniz Campaign, isterseniz de Scenerio oynayabiliyorsunuz.Scenerio'da bir harita seçip (tamamen gerçeğine uygun hazırlanmış yerlerin haritaları), şirketinizle işe koyuluyorsunuz. Campaign ise tamamen ayrı bir dünya. Bu seçeneği seçerseniz, bir tren müzesine gidiyor ve burada bulunan vitrinlerden istediğiniz oyunu seçip başlıyorsunuz. Bu müze farklı odalara ayrılmış durumda (Kıtalara göre ayrılmışlar) ve en kolayı en sağdaki odanın (Amerika kıtasının Campaign'leri) yine en sağdaki vitrini. Bu Campaign'den başlamanızı öneririm. Burada seçim yaptıktan sonra o bölüme ait ara demoyu izliyoruz ve bizden istenen görevleri öğreniyoruz. Bu görevler üçe ayrılmış. Birincisi, minimum yapılması gereken şeyler ki, bunları yaparsak bronz madalya kazanıyoruz, ikinci olarak daha zor (veya ilkine ek olarak) yapılması gereken şeyler. Bunları da yaparsak gümüş ve son olarak da, bunlara da ek olan şeyler var ve onları da yapabilirsek altın madalya kazanıyoruz. Bu sayede, müzedeki vitrinlerimizin üzerine kazandığımız madalyalar konuluyor. Oyun aslında oynanması çok zor bir oyun değil. İki ana kısımdan oluşuyor. Birincisi Trenyolu Şirketi Yönetimi (raylar yaparak şehirleri bibirine bağlamak, istasyonlar ve benzin ve su istasyonları kurup Trenyolu yolcularına destek verecek binalar kurmak. Hotel, restorant, postane... gibi), ikincisi ise bir borsacı olmak (şirketin hisselerini satmak veya geri almak, bankalardan borç almak -ki çok önemlidir, bazı yan sanayi kuruluşlarına ait binalar alıp satmak, ya da bu fabrika ya da binaları kurmak vs.) Bu işlerden ikincisi her ne kadar zor gözükse de, aslında sadece oyuna renk olsun diye konmuş. Yani bu tür işlere hiç bulaşmadan da görevleri yerine getirebilirsiniz. Ayrıca Tutorial'ı oynarsanız da, bu tür ekonomiyle ilgili şeyleri kontrol etmeyi kolaylıkla öğrenebilirsiniz. Oyunda kullandığımız haritada, şehirlerin büyüklükleri yıldızlar aracılığıyla ifade ediliyor. Örneğin, bir şehir bir yıldızlı ise, oradaki yolcu ve yük miktarı üç yıldızlı bir yerin yaklaşık üçte biri kadar. Bu yıldızlar bizim tren yolu güzergahlarımızı seçmekte büyük destekçimiz oluyorlar. Ayrıca haritayı istediğimiz gibi evirip çevirip, yaklaşıp uzaklaşabiliyoruz. Bunlara ek olarak, eğer istersek sanki trenle yolculuk yapıyormuşcasına, bir trenimizi takip edebiliyoruz. Yaptıklarımızı bu şekilde yakından izlemek insanı oldukça tatmin ediyor. Ayrıca, oyunumuzdaki haritalar gerçekte olduğu gibi inişli çıkışlı. Yani gerektiğinde köprü ve viyadükler yapmak, gerektiğindeyse tüneller kazmak zorunda kalabiliyoruz. Tabii ki bu tür işlemler oldukça pahalıya patladığından, en iyisi mi siz dağları delmek yerine, etrafından dolaşmayı deneyin derim Şimdi de oyunun ses ve görüntü açısından bize kattıklarına geçelim. Oyunun müzikleri, bence oyuna çok iyi gitmiş. Genelde bize kovboy filmlerini anımsatan Country tarzı müzikler içeren oyun, bu müzikler her ne kadar uzun süre dinlendiğinde bizi sıkmaya başlasa da, yine de olabileceğin en iyisi gibi duruyor ve atmosferi oldukça destekliyor. Ayrıca, oyun içerisindeki animasyon sesleri de oldukça iyi olmuş. Örnek verecek olursak, bir tren gara yanaştığında ve gardan kalkarken seslerin detayları çok iyi olmuş. Zaten grafikler o kadar iyi ki, sesleri ikinci plana itiyor. Ve grafikler... Bence müthiş, hatta şahane. Sanki bir Tycoon değil de bir FPS oynuyoruz. O detaylar, o yaklaşıp uzaklaşmalardaki müthiş geçişler. Sanki gerçekten öyle bir dünya var, biz de bir uydu aracılığıyla bu dünyaya istediğimiz gibi bakıp uzaydan bu dünyaya müdahale ediyoruz gibi. Ayrıca, şehirlerin temsilleri de oldukça mantıklı bir şekilde yapılmış. Yani hayatınızda hiç trene binmediyseniz, ya da kırlarda bayırlarda gezmeyi çok seviyorsanız ve fırsat bulamıyorsanız, bu oyun tam size göre. Başka diyecek bir şey bulamıyorum. O kadar olur yani.. Farklı bir şeyler mi istiyorsunuz, ya da ben zaten bu tip oyunlara bayılıyorum mu diyorsunuz? Bu oyunu uzun süre bırakamayacaksınız emin olun. Saatlerin nasıl geçtiğini anlayamayacak, Internet üzerinden başkalarıyla mücadele edip, trenlerin doğumundan bugüne kadar nasıl bir gelişim süreci izlediklerini, aşağı yukarı yaşayacaksınız. Tıpkı Railroad Tycoon 2 çıktığında dendiği gibi, bir Tycoon oyunu ancak bu kadar iyi yapılabilir. Şimdiden hepinize iyi eğlenceler.
İşletim Sistemi: Windows 98/ME/2000/XP İşlemci: Pentium 2 @ 400 MHz RAM: 128 Mb HDD: 1.2 Gb Ekran Kartı: 16 Mb Oyun esnasında [.] yazın ve aşağıdaki şifreleri girin: we have a winner - Oyunu kazandırır we have a winner Gold - Oyunu kazandırır (Gold Medal) we have a winner Silver - Oyunu kazandırır (Silver Medal) we have a winner Bronze - Oyunu kazandırır (Bronze Medal) all is lost - Ouynu kaybettirir big dog - 10 milyon dolar verir fat cat - 1 Milyon dolar verir bailout - Şirketinize 10 milyon dolar ekler subsidy - Şirketinize 1 milyon dolar ekler passport - Bütün alanlara ulaşımı sağlar go go go - Bütün trenlerinizin hızını iki katına çıkartır oops - Bütün trenler çarpışır trains are in my blood - Bütün tren türlerini açar double shift - İki kat kargo safety first - Trenleriniz asla kaza yapmaz upgrade - Trenlerinizi HST 125 türüne yükseltir... Link Kodu: [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Link Kodu: [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Link Kodu: [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Link Kodu: [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] | |
|